içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

“Badem Çiçekleri” ile gelen bahar

"Baharın gelişini görmek, bana güç veriyor. Renkler daha parlak, her şey daha canlı.

Ve ben de sanki, yeniden doğmuş gibi hissediyorum” diye yazmıştı Vincent Van Gogh bir mektubunda.

 

Hayatı ile ilgili bilgilere

başta kardeşi Theo olmak üzere,

yakınlarına yazdığı mektuplar sayesinde

vakıf olduğumuz Vincent Van Gogh,

“Badem Çiçekleri” eserini

intiharından sadece birkaç ay önce yapmıştı.

 

Hayatı depresyon ve ruhsal çöküntüler içinde geçen Van Gogh, 

akıl hastanesinde gördüğü tedavi sonrasında 

Fransa kırsalında bir merkezde, müşahade altında yaşıyor, bir yandan psikolojik sıkıntılar ile uğraşırken bir yandan da resme devam ediyordu. 

 

Vincent, bir gün yine kardeşi Theo’dan bir mektup alır. 

 

Belki de Vincent’ı hayatı boyunca tek anlayan ve maddi manevi destekleyen kişidir Theo.

 

Mektupta eşi Johanna’nın hamile olduğunu ve bebek eğer erkek olursa onun da adını amcası gibi Vincent koyacaklarını müjdelemektedir.

 

Vincent bu haberle çok duygulanır ve bu mektuba karşılık Theo’ya şunları yazar:

 

Sevgili Theo,

 

Mektubun beni çok sevindirdi. Gerçekten büyük bir mutluluk duyduğumu söylemek istiyorum. 

Bu beni çok etkiledi çünkü 

yeni bir hayatın başlaması, 

insanı derinden heyecanlandıran bir şeydir.

 

Özellikle bebeğe “Vincent” adını verecek olmanız beni son derece mutlu etti. 

Bu, benim için çok büyük bir onur. 

Umarım bu küçük Vincent, 

iyi bir insan olacak ve sağlıklı büyüyecek. 

Bir gün onu görebilirsem, ona hayatla ilgili 

çok şey anlatmak isterim.

 

Johanna’yı tebrik ediyorum 

ve ona kolay bir doğum diliyorum. Bebeği, bir an önce kucaklamak için sabırsızlanıyorum. 

Umarım her şey yolunda gider. 

 

Sağlıklı ve güçlü bir çocuk olsun, 

zira her şeyin en güzeli hak ediyor.

Bu haberle birlikte ruhumda bir rahatlama hissettim, 

çünkü hayat bazen insana acı verse de, 

yeni bir yaşamın doğması

 her şeyin ötesinde bir güzellik ve umut kaynağı.

 

Her şeyin yolunda gittiğini ve bir gün mutlaka sizi ziyaret etmek için fırsat bulacağımı umuyorum.

 

Sevgiyle,

Vincent

 

Vincent Van Gogh da hayatı boyunca bir yuva, bir aile kurmayı çok istemiştir. Birkaç defa bunu denemiş fakat talihsizlikler yaşamıştır. 

 

Bir sonraki mektupta Theo, bebeğin sağlıkla dünyaya geldiğini, adını Vincent koyduklarını, bu ismi taşımasından dolayı onur duyduklarını ağabeyine söyler, bebeğin vaftiz babası olarak kendisini seçtiklerini Vincent’la paylaşır.

 

Bu, belki de Vincent Van Gogh’un hayatındaki en mutlu anıdır. Bu haber, zor bir süreçten geçerken yüreğine adeta baharı getirmiş,

hayatta olduğu süre boyunca değeri bilinmemiş, anlaşılmamış, dışlanmış Van Gogh’a kendini iyi hissettirmiştir. 

 

Yeğeniyle bir bağ kurmak, ona ne kadar değerli olduğunu göstermek için doğum hediyesi olarak bir resim yapmaya karar verir.

 

Van Gogh bu olay üzerine annesine gönderdiği bir mektupta şunları yazacaktır: 

 

“Theo’nun oğlu için bir resim yapmaya başladım. Yatak odalarının duvarlarına asmaları için. Çiçek açmış badem dalları, açık bir gökyüzüne karşı. Bu, hayatın ve umudun simgesi olacak.”

 

Vincent, her zaman doğayı ve onu resmetmeyi seven, doğa ile iç içe resim yapmaktan hoşlanan bir ressamdı. Ama bu defa yaptığı resim,

diğer tüm resimlerinden başkaydı. Yeniden doğuşu, tazelenmeyi, yeni başlangıçları anlatıyordu. Tabiatın ilk çiçek veren ağacı olan badem ağacı açan çiçekleriyle baharın gelişini müjdeliyor, tıpkı Theo’nun mektubunun ona hissettirdiği duyguyu yaşatıyordu. 

 

Bu resimde her zamankinden  farklı renk tonları kullanmıştı. Bu defa sarı hiç yoktu, resim canlı ve parlaktı. Neşe ve umut veriyordu.

 

Kardeşi Theo’ya yazdığı mektupta ise şöyle yazacaktı:

 

“Çalışmalarım iyi gidiyor. Çiçekli dalların sonuncusu. Göreceksin ki üzerinde en sabırla çalıştığım, en sakin ve nazik dokunuşlarla resmettiğim en iyi işim bu”

 

Gerçekten de yetmiş günde yetmiş resim yaptığı bilinen, son derece serî çalışan Van Gogh için bu, hiç alışılmadık bir durumdu. Bu resmi yaparken hiç acele etmemiş, son derece dingin çalışmıştı. 

Resimde huzur vardı. 

 

Resmi tamamlayıp gönderdiğinde, Johanna ve Theo resimden çok etkilenir ve Johanna şunları söyler:

 

“Küçük Vincent amcasının eserlerine büyük bir ilgi ile bakıyor. Özellikle de yatağının baş ucunda asılı duran çiçek açmış ağaç onu büyülüyor”

 

Hayatı boyunca sanatı hiç takdir edilmemiş,

yokluk ve sefalet içinde geçen ömründe 

yaptığı yüzlerce resimden sadece bir tanesi satılabilmiş Van Gogh için, 

duyduğu bu sözler belki de onu o güne dek 

en mutlu eden iltifatlar olmuştur. 

İlk defa kendini başarılı hissetmiştir.

 

(Vincent Van Gogh’un anısına saygıyla…)

 

Sizin de çiçekleriniz açsın, kuşlar konsun dallarınıza bu baharda… 

 

Bahar bayramımız kutlu olsun!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum