-
ENGİN ÖNEN
Tarih: 01-08-2025 22:58:00
Güncelleme: 01-08-2025 22:58:00
Çeşme’nin topoğrafik alanının, yarısından fazlası Temmuz başındaki yangın ile kül oldu. Zeytinlikler, bademlikler, incir ağaçları, sakız ağaçları, çam ormanları, makilikler ve meralar yandı. Yüzden fazla arı kovanı, arılarıyla birlikte yok oldu. Yanan yaban hayvanlarının listesi yok maalesef.
Yangın sırasında ilgili kurumlar, Orman Müdürlükleri, İtfaiye, Belediye yöneticileri ve Kaymakam sahada yer aldı. Geç de olsa söndürüldü ya da denize ulaşınca söndü.
Sonrasında Vali başta olmak üzere bütün resmi kurumlar, özellikle de İzmir İtfaiyesi ve Çeşme Jandarması, yangının elektrik dağıtım şirketinin ihmalinin ürünü olarak meydana geldiğini raporladı.
Peki, şimdi ne olacak? Yani ortada bir suç var, cezası ne olacak? Çok ciddi zararlar ve mağdurlar var, bunları kim karşılayacak? İlgili elektrik şirketinin ihmali ile çıkan yangın sayısı rekor düzeyde ama bu defa zarar büyük her anlamda. Yani geçiştirilmesi daha zor.
Zarara uğrayanlar, devletin şefkatli elini beklerse, hayal kırıklığı kaçınılmaz. Çünkü bu bir doğal afet değil, ihmal ve denetimsizlik sonucu oluşan bir tahribat. Deprem ve sel felaketlerindeki gibi sosyal yardım ve AFAD desteği ilegeçiştirilmemeli. Zararı veren tazmin etmeli.
Yurttaşlar olarak Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Bu buluşmada, Adliyenin önünde hiçbir siyasi temsil makamından kimse yoktu. Sadece Çeşme TKP temsilcileri, bu sivil girişime destek oldular. Her zaman olduğu gibi.
İlçede ve belediyede temsil edilen partilerden hiç kimse yoktu. Milli bayramlar ve diğer özel günlerde Atatürk heykeline çelenk koyan, saygı duruşunda bulunan bay ve bayanlara hiç rastlamadık.
Bu siyasetin konusu değil mi? Memleket meselesi değil mi? Nerede İzmir milletvekilleri? Siyasi partilerin il ve ilçe yöneticileri neden bu yangını hissetmedi? Biz ne yapabiliriz diye düşünmedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ile Urla ve Çeşme Belediye Başkanları yangından zarar gören köyleri ziyaret ettiler.
Çeşme’den sadece AKP İlçe başkanı ve yardımcıları köyleri ziyaret edip, dert dinlediler. 2 Ağustos Perşembe günü de, üç köyün muhtarına haber vererek, AKP İzmir Milletvekili Ceyda Bölünme Cankırı, Germiyan’ı ziyaret etti.
Tabi, AKP milletvekili gelince, Kaymakam gelmezse olmaz. Çünkü artık Valilik ve Kaymakamlık da parti kurumu gibi algılandığı için, Cankırı’nın ziyaretine, Çeşme Kaymakamı da icabet etmiş. Gelen Bakan falan değil, milletvekili oysa ki.
Madalyonun diğer tarafına baktığımızda, İzmir’de hem yerel hem genel siyasette iktidar olan CHP’li siyasiler, olaya AKP kadar ilgi göstermediler maalesef. Belediye meclis üyeleri, bu ilçenin temsilcileri değil mi?
Peki, bayramlar dışında, halkla nasıl bir ilişkileri olmalı? Bu kadar önemli bir felaket yaşanmış, belediye meclis üyeleri ve parti ilçe örgütleri (AKP ve TKP dışında) bu olayın neresindeler?
Siyaset çözüm üretmektir. Ülke ve kentin sorunlarını dert edinmektir. Sadece tören ve slogan değildir.
Ne yazık ki, Çeşme Projesinde olduğu gibi, Çeşme yangınında da siyaset sınıfı, sınıfta kaldı.
Hiç kimse kendini kandırmasın, şova dayalı pop siyasetten, ortak iyi arayışı değil, nepotizm, kayırmacılık ve hazine yağması mücadelesi çıkar. Maalesef halkına, ülkesine ve şehrine yabancılaşmış siyaset sınıfı da uzun zamandır bu yolda ilerlemektedir.
- ÇEŞME’DE SU SAVAŞLARI ve VAHŞİ ŞEHİRCİLİK
- ÇEŞME’NİN ÇİLESİ VE BAHTSIZLIĞI
- YANGINDA SAÇINI TARAYANLAR
- BIRAKINIZ YAPSINLAR, BIRAKINIZ YAKSINLAR
- YANGIN YERİNDEN NOTLAR
- ÇEŞME’NİN SU ÇİLESİ
- ŞAKA GİBİ
- PORT ALAÇATI’DA YASA DIŞI FAALİYETLER
- PORT ALAÇATI KARA DELİK Mİ?
- PORT ALAÇATI’DA NELER OLUYOR?
- ÇEŞME’NİN BİTMEYEN ÇİLESİ
- UNUTMAMALI: Çeşme Projesi İptali