-
ÖMER ÖNAL
Tarih: 14-09-2024 17:01:00
Güncelleme: 14-09-2024 17:01:00
Alaçatı’mızın düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yılını büyük bir coşkuyla kutlanacak. Bu yılkı kutlama törenleri Uğur Mumcu caddesindeki amfi tiyatronun önündeki meydanda, Atatürk Anıtına çelenk konarak başlayacak. Yıllardır 15 Eylül kutlama törenleri 20 yıl önce Alaçatı Cumhuriyet Meydan’ında yapılırdı. Atatürk ve Türk Devriminin mimarlarından İsmet Paşanın bu meydandaki büstlerine çelenk konularak başlardı kurtuluş törenleri. Ama bu yıl, bazı zorunluluklar sebebiyle 20 yıldır bu geleneğimiz bozuldu. Sanırım bundan sonra da Cumhuriyet Meydanında kutlama yapmak pek olanaklı gözükmüyor.
Ancak, bir başkaydı eski kutlama şenlikleri. Saat 16.00’da belediye binası çatısındaki siren acı acı çalar, dışarıdan gelen Kurtuluş Savaşı Gazileri ellerindeki tüfeklerle havaya plastik mermilerle ateş ederler. Alaçatılı başı poşulu atlı süvariler de ellerinde Türk Bayrakları ve av tüfekleri olduğu halde, resmi geçit törenine katılırlardı.
Bunların önde gelenleri, Semerci Hasan (Kuşku) Muzaffer Gençalp Yahya Akalp, Bakkal Mehmet (Baysal) ve atı olan tanınmış diğer simalardı. Atlılar Kürt Ali’nin fırını önünde toplanır, törenin başlamasıyla beraber meydana gelirlerdi. Vatanı temsil eden ve çarşafa sarılı vaziyette atlı süvarilerin birinin atından indirilen bir genç kız da çarşafından arındırılarak özgürlüğüne kavuşturulur ve Alaçatı temsili olarak işgalden kurtarılırdı. Sonrasında da genç kız yeninden çıkardığı Türk Bayrağı ile halkı selamlar ve bayrak bir süvariyle birlikte alkışlar arasında Belediye Başkanına takdim edilirdi.
O yıllar Alaçatı’da Amfi tiyatro yoktu. Belediye imkânları daha sınırlıydı. Yerel sanatçılarla, yerel enstrümanlar ve davul zurna eşliğinde halka eğlence düzenlenirdi. Akşam yemeğinden sonra Cumhuriyet Meydanı bu günde süslendiği gibi bayraklarla süslenir. Hilmi Çevik’in kahvesinin önüne davullar sıralanır, yan tarafında zamanın Belediye Başkanı Nahiye Müdürü Jandarma Komutanı oturur. Halkın eğlencelerini izlerlerdi. Halk, kahveci Hüseyin’in kahvesinin önüne kadar doldururdu meydanı. Kurtuluş savaşından önce acı çekmiş ailelerin çocukları efkârlanıp sırasıyla ortaya çıkar, oyunlarını oynarlardı. Genelde İzmir Zeybek havaları oynanırdı. Ama Muzaffer Gençalp, Kemal Sarı, Efe Hüseyin, Hüseyin Kaymakçı ağabeylerimiz bir başka oynarlardı Zeybek havasını. Herkes heyecanla izlerdi bu ağabeylerimizi. Neydi o günler! “Geçmiş zaman olur ki, hayali bir cihan değer.”
Başta Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere Şehitlerimiz ve gazilerimize Allah'tan rahmet dilerim. Bizlere böyle güzel bir vatanı emanet ettikleri için. Saygıyla eğiliyorum. Ruhları şad olsun.
Hepinizin Kurtuluş Bayramını kutlar sağlık ve esenlikler dilerim.
Kalın sağlıcakla…